Bu makalemizde bono, bononun şekil şartları ve bonoda imzası bulunan kişilerin sorumluluğu konularını ele aldık.
Kıymetli evraklardan olan bono, hukuki mahiyeti itibariyle mücerret bir borç ikrarıdır. Bonoyu düzenleyen kişi bizzat düzenlediği bedeli ödemeyi taahhüt eder. Kanun koyucu bonoyu isabetli bir şekilde sadece 4 madde olarak düzenlemiştir. Bono hakkında poliçe hükümlerinin bir kısmının doğrudan doğruya, bazı hükümlerin ise kanuna aykırı düşmedikçe uygulanacağını ifade etmiştir. Poliçeler gibi Bonolarında vadesi söz konusu olduğu için bonolar bir kredi aracıdır.
Bononun hatır senedi şeklinde düzenlenerek kredi aracı olarak da kullanılması mümkündür. Düzenleyen, lehtara karşı herhangi bir borcu olmamasına rağmen mali açıdan güç durumda bulunan lehtar lehine bir hatır bonosu düzenleyerek lehtarı kredilendirebilir. Bu şekilde hatır bonosu düzenlenen durumlarda, lehtar bonoyu, borcu olan kişilere devrederek bononun vadesine kadar kredi sağlamış olur.
Bono da poliçe ve çek gibi Damga Vergisine tabi değildir. Dolayısıyla bonolara da damga pulu yapıştırılmaz.
A) Şekil Şartları
Bononun da diğer kıymetli evraklar gibi şekil şartları bulunmaktadır.
1) “Bono” Kelimesi veya “Emre Yazılı (Muharrer) Senet” İbaresi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 776. Madde içerisinde bono için aranan şekil şartları sıralanmıştır. İlk şekil şartı, senet metninde “bono” kelimesinin veya “emre yazılı (muharrer) senet” ibaresinin yer almasıdır. Eğer senet Türkçe ’den başka bir dille kaleme alınmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelime senede yazılmalıdır.
Düzenlenen senet” Bono” Kelimesi veya “Emre Yazılı (Muharrer) Senet” İbaresi içermiyorsa o zaman düzenlenen senet, kambiyo senetlerine benzeyen senetlerden olan emre yazılı ödeme vaadi olur.
2) Kayıtsız ve Şartsız Belli Bir Bedelin Ödenmesine İlişkin Vaat
6102 sayılı TTK 776 1.b. bendi gereğince Bono için aranan ikinci zorunlu şekil şartı senet metninde kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesine ilişkin taahhüdün yer almasıdır.
Bonoya ödeme vaadi niteliği veren, senet metnindeki “ödeyeceğim” ya da eş anlamlı nitelikteki “tevdi edeceğim” gibi kelimelerdir. Bu kelimeler yerine başka anlama gelen kelimelerin kullanılması durumunda senet zorunlu unsurlarından ödeme vaadi eksik olacağından bono hükmünde sayılmaz.
Kanun koyucu tarafından bono ile belirli bir bedelin ödenmesi kabul edildiğinden bono ile nakit ödeme söz konusudur. Türk Ticaret Kanunu’nun 776. Maddesinde zikrettiği “bedel” kelimesi açıkça bono ile sadece nakit ödemenin yapılabileceğini gösterir. Bu bedelin mutlaka “Türk Lirası” şeklinde ön görülmesi zorunlu değildir. Yabancı para cinsi olarak da bu bedel belirlenebilir.
3) Vade
Bono da poliçe gibi iktisadi fonksiyonu itibariyle bir kredi aracıdır. Çünkü bu şekilde düzenlenen senetler bir para alacağının yanında bir vadeden de istifade imkanını sunar. Ancak belirtmek gerekir ki vade, bononun zorunlu şekil şartlarından değildir. Bonoya dört farklı vade türü yazılması mümkündür. Bunlar;
- Belli bir tarihte ödenecek vadeli bono,
- Düzenleme tarihinden sonra ödenecek vadeli bono,
- Görüldükten belli bir müddet sonra ödenecek vadeli bono,
- Görüldüğünde ödenecek vadeli bono,
şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bonoya yukarıda sayılan vade türleri dışında bir vade türünün yazılması mümkün olmadığı gibi, senede müsaade edilen vade türlerinden sadece birisi yazılabilir. Eğer bonoya herhangi bir vade türü yazılmazsa, bono görüldüğünde ödenecek vadeli bono sayılır.
İbraz açısından değerlendirecek olursak; “Görüldükten belli bir müddet sonra ödenecek vadeli bonolar” düzenlenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde ibrazı gerekmektedir. Senedi düzenleyen kişi isterse 1 yıllık ibraz süresini uzatabileceği gibi kısaltabilecektir. Ancak bu tarz vade türüyle düzenlenmiş bonoların cirantaları sadece süreyi kısaltabilir. Düzenleyen, ““Görüldükten belli bir müddet sonra ödenecek vadeli bono” nun kendisine ibraz edildiği anda, bono üzerine ibraz gününü belirtmek maksadıyla imzasını koyarak süreyi başlatır.
“Görüldüğünde ödenecek vadeli bono” larda ise vade süresinde iradi olarak yapılmış bir uzatma ya da kısaltma yoksa senedin düzenleme tarihinden itibaren 1 yıl içinde ibrazı gerekir ve senet bu 1 yıllık süre içinde herhangi bir gün ödenmek üzere ibraz edilebilir.
Bonoda faiz şartı sade 2 vade türü için geçerlidir. Bunlar “Görüldükten belli bir müddet sonra ödenecek vadeli bono” ve “Görüldüğünde ödenecek vadeli bono” dur.
4) Ödeme Yeri
Bono için aranan bir diğer şekil şartı, senet bedelinin ödeneceği yerin senet üzerinde gösterilmesidir. Ancak ödeme yerinin açık bir şekilde gösterilmesi zorunlu bir unsur değildir. Düzenlenen senedin ödeme yeri açık bir şekilde gösterilmişse, ödeme yeri gösterilen yerdir. Eğer senedin üzerinde ödeme yeri açık bir şekilde gösterilmemişse ödeme yerinin tespiti için senet üzerinde düzenleyenin adının yanına bakılır. Eğer orada bir yer ismi varsa; orası hem senedin ödeme yeri ve ayrıca gösterilmemişse senedin düzenlenme yeridir. Senet üzerinde hiçbir şekilde ödeme yeri tespit edilemiyorsa senet geçersiz olur.
5) Lehtarın Adı
Bonoya, senet bedeli kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adı da yazılmalıdır. Lehtar olabilecek kişiler gerçek kişiler ile sınırlanmadığından 6762 sayılı kanundan farklı olarak 6102 sayılı TTK da “ad ve soyad” yerine sadece “ad” olarak düzenlenmiştir.
Dikkat edilmesi gereken bir husus olarak kanun koyucu, keşideciye poliçeyi bizzat kendi emrine, bir başkası hesabına ve kendi üzerine keşide etme imkanını bahşettiği hükme bono dolayısıyla atıf yapmamış olduğundan; senedi düzenleyenin bonoda kendisini lehtar olarak göstermesinin mümkün olmadığı kabul edilir.
6) Düzenleme Tarihi ve Yeri
Bononun düzenlenme tarihi ve düzenlenme yeri içermesi gerekmektedir. Ancak düzenlenme tarihi ve düzenlenme yerinin senet üzerinde açık bir şekilde ayrıca gösterilmesi şart değildir. Eğer senet üzerinde ayrıca ve açık şekilde düzenlenme yeri gösterilmemişse, düzenlenme yerinin tespiti için senedi düzenleyenin adının yanına bakılır. Bu şekilde de bononun düzenlenme yerinin bu alternatif ihtimal dahilinde de bulunmaması üzerine senet geçersiz olur.
7) Düzenleyenin İmzası
6102 sayılı TTK 756. maddeye göre bonoya atılan tüm imzaların elle atılmış olması gerekir ve el ile atılan imza yerine, mekanik herhangi bir araç veya elle yapılan veya onaylanmış bir işaret veya resmi bir şahadetnamede kullanamaz. Ayrıca elle atılan imzaya denk kabul edilen elektronik imza ile bono düzenlemek mümkün değildir.
Temsilci sıfatıyla hakaret ederek bonoyu bir başkası namına düzenleyen kişinin temsil yetkisi yoksa ve haiz olduğu temsil yetkisinin sınırlarını aşmışsa, senede temsilci sıfatıyla attığı imza hukuki sonuçlarıyla kendisini bağlar.
B) Bonoyu Düzenleyen Kişinin ve Bonoda İmzası Bulunan Diğer Kişilerin Sorumluluğu
1) Asıl Borçlu Sıfatı ve Süre
Bonoyu düzenleyen kişi tıpkı bir poliçeyi kabul etmiş muhatap gibi sorumlu olur. Yani bononun asıl borçlusu, bizzat bonoyu düzenleyen kişidir.
Bonoyu düzenleyen kişi vadede bono bedelini kısmen veya tamamen ödememişse, protesto keşide etmek, ihbarda bulunmak gibi formalitelerle uğraşmaksızın vadeden itibaren 3 yıl içinde düzenleyen kişiye karşı dava açmak veya takibe girişmek mümkündür.
2) Bonoda İmzası Bulunan Diğer Kişilerin Sorumluluğu
Bono ciro yoluyla tedavül etmiş ve senedin hamili olan kişi; vadede senet bedelini senedi düzenleyen kişiden kısmen veya tamamen tahsil edemmişse; hamilin, asıl borçlu olan senedi düzenleyen kişi dışında cirantalara karşı da dava açması ve takibe girişmesi mümkündür.
Ancak hamilin müracaat borçlusu sıfatıyla cirantalara karşı dava açabilmesi veya takibe girişebilmesi için protestodan muafiyet kaydı yoksa, mutlaka süresi içinde protesto çekmesi gerekir.
Buradaki süre protesto tarihinden itibaren 1 yıldır. Eğer protestodan muafiyet kaydı varsa, vade tarihinden itibaren 1 yıl boyunca devam eder.
Aval verenler aynı poliçede olduğu gibi, tıpkı lehine aval verdikleri kişi gibi bonodan sorumlu olurlar. Cirantalar lehine aval verenler ise tıpkı lehine ciranta verilenler gibi müracaat borçlusu olurlar. Bu yüzden cirantalar lehine aval verenler için dava açmak veya takibe girişmek için müracaat hakkının kullanılması için gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir. Yine cirantalar lehine aval verenlerinde sorumluluğu protesto tarihinden itibaren 1 yıldır. Eğer protestodan muafiyet kaydı varsa, vade tarihinden itibaren 1 yıldır.
“Açık Bono” olarak düzenlenen senetler, düzenleyen tarafından sadece bir imza ile lehtara verilmektedir. “Açık Bono” nun ödenebilmesi için, borçlusuna ibrazından önce, düzenleyen ile lehtar arasındaki anlaşmaya uygun olarak doldurması gerekir. Anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu düzenleyen, ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bono metnindeki yazı karakterlerinin ve/veya kullanılan kalemlerin farklı olması, aksi kanıtlanmadığı sürece o bononun “Açık Bono1 olarak tedavüle çıkarıldığına ve sonradan doldurulduğuna adi karine oluşturur.
KAYNAKÇA
Kıymetli Evrak Hukuku, Prof. Dr. Mertol CAN, 2019/11
Kıymetli Evrak Hukuku, Prof. Dr. Ali BOZER, Prof. Dr. Celal GÖLE, 2017