Depozito Bedeline İlişkin Başlatılan İcra Takibinde İtirazın İptali Davasına İlişkin Görevsizlik Kararı

Yargıtay Kararı

ESAS NO: 2023/493

KARAR NO: 2023/460

KARAR TARİHİ: 07.03.2023

 

Y.K Esas No 2023/493
Y.K Karar No 2023/460
MAHKEME Küçükçekmece 8. Asliye Huk. Mah.
TARİHİ 15.06.2022
SAYISI 2021/463 E., 2022/146 K.
DAVA TARİHİ 14.08.2021
KARAR Davanın kabulü
TEMYİZ EDEN Adalet Bakanlığı

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen Depozito Bedelinden kaynaklı itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı kiraya veren ile 25.08.2015 tarihinde 1.400 TL bedelle kira sözleşmesi imzaladığını, 14.09.2018 tarihinde anahtar teslimi ile sözleşmenin sona erdiğini, depozitonun iade edilmemesi sebebiyle 23.06.2020 tarihinde takip başlattığını, davalının borcu kabul ettiğini ancak faize itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere itirazın şimdilik 400 TL için iptaline, borçlunun haksız çıktığı miktar üzerinden lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğunu, davacı tarafından icra takibi yapılıncaya kadar depozitonun iadesine ilişkin yazılı ya da sözlü bir ihtarın taraflarına iletilmediğini, davacının takip tarihi itibariyle kira borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı taraf görev itirazında bulunmuşsa da, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona ermiş olduğu, davaya konu edilen takibin kiralanan için ödenen depozitonun tahsili için yapıldığı, davalınan faize itiraz ettiği, asıl alacağa itiraz etmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Mahkemenin görevli olduğu, kira sözleşmesinin 2018 yılında sona erdiği, davalının depozito borcunu bildiği gerekçesiyle, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığının 16.01.2023 tarihli yazısında; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4 üncü maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda görevli olduklarının belirlendiği, yine aynı Kanunun 1 inci maddesinde mahkemelerin görevinin, ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kurallann, kamu düzeninden olduğu hükmüne yer verildiği, somut uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gözetilerek görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate almarak görevsizlik karan verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürülerek; kararın, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, depozito bedelinin kiraya verenden tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4 üncü maddesinde “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 1 inci maddesinde “Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” şeklinde düzenlenme yer almaktadır.

3. Değerlendirme
Somut olayda; davacı kiracı, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle güvence bedelinin davalı kiraya verenden tahsili istemiyle icra takibi başlatmış olup, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptalini talep etmiştir. Uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Kira sözleşmesinin sona ermesi, uyuşmazlığın niteliğini değiştirmemektedir. Buna göre Mahkemece, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esası hakkında hüküm verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.