Tahliye taahhüdü tarihinde sözleşme sona ermediğinden haksız işgal tazminatına (ecrimisil) kararın kesinleşmesinden sonra hükmetmek gerekir

Yargıtay Kararı

ESAS NO: 2007/13778

KARAR NO: 2007/17232

KARAR TARİHİ: 15.11.2007

Yargıtay Kararı3. HD.,
E. 2007/13778, K. 2007/17232
T. 15.11.2007

 

Dava dilekçesinde 8.441,49 YTL ecrimisilin tahsili için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

 

Davada, davalı kiracıların vermiş olduğu tahliye taahhütnamesinde gösterilen tarihte mecuru boşaltmaması nedeniyle, tahliyenin taahhüt edildiği tarihten itibaren tahliye tarihine kadar haksız işgal tazminatının tahsili talep edilmiş, mahkemece davalıların haksız işgalci olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.

 

Davalı Osman, kiracı olarak kullanmakta olduğu taşınmazı 02.09.2003 tarihinde tahliye edeceğini 14.10.1999 tarihli belge ile taahhüt etmiştir. Ancak tahliyenin bu tarihte gerçekleşmemesi üzerine davacının açmış olduğu dava sonunda davalının tahliyesine karar verilmiş ve taşınmaz 23.03.2004 tarihinde tahliye edilmiştir.

 

6570 sayılı Yasa’nın madde 7/a hükmü uyarınca kiralayan; “kiracı tarafından gayrimenkulun tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye isteyebileceği gibi, tahliye davası açabilir”. Bu halde tahliyenin taahhüt edildiği tarihte kiracı tahliye etmediği takdirde ifanın gecikmiş olması bahis konusu olup, sözleşme henüz sona ermemiştir. Sözleşme dava sonucunda verilen tahliye kararının kesinleşmesi ile sona ermektedir (Y.3.HD., 23.03.1998, 1577/3035; 05.04.2001, 1939/4178). Bu bakımdan tahliye ilamı inşai (kurucu) niteliktedir ve haksız işgal tazminatına anılan kararın kesinleşmesinden sonra hükmetmek gerekir.

 

Mahkemece tahliye taahhütnamesinde gösterilen tarihten itibaren ecri-misile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

 

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 15.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.