Türk İdari Yargılama Hukukunda Yürütmenin Durdurulması Müessesesi

Yürütmenin Durdurulması Müessesesi

 

Türk İdari Yargı sisteminde yürütmenin durdurulması müessesesi, hukuk devleti ilkesinin en temel taşlarından biri olup idarenin keyfiliğini ve mahkeme kararının etkisiz hale gelmesini önleyici nitelikte bir tedbirdir. Ancak iptal davasının açılmış olması tek başına dava konusu işlemin yürütülmesini kendiliğinden durdurmayacağı da İYUK madde 27/1 de belirtilmiştir. Ancak aynı maddenin 2. Fıkrasında belirtilen koşulların gerçekleşmesi durumunda ve mahkemeden yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi halinde, idari yargı yerlerince verilecek yürütmenin durdurulması kararı ile işlemin yürütülmesi durdurulabilecektir.

 

Yürütmenin durdurulması müessesesi, birçok ayrıcalığa ve kamu gücüne haiz idareye karşı vatandaşları ve tüzel kişileri korumak adına idari işlemin icrası halinde telafisi zor ya da imkânsız zararlara yol açmasını önlemek için getirilmiş geçici bir tedbirdir. Her ne kadar vatandaşları korumak adına getirildiği söylenebilirse de idarenin hukuka aykırı gerçekleşen eyleminden kaynaklı telafisi mümkün olmayan halleri önleyerek, devletin büyük zararlara maruz kalmasını, bireyler karşısında itibarının ve en önemlisi kamuya olan güvenin sarsılmasının önüne geçilmesi gibi neticeleri bakımından devletin de oldukça yararına olan bir müessesedir.

 

Hak arama özgürlüğü bakımından kişilerin idareye karşı sahip oldukları en etkili yargısal koruma mekanizması iptal davasıdır. İptal davasında, idari işlemin hukuk kurallarına aykırılığının belirlenmesi halinde iptali yoluna gidilmekte ve bunun sonucunda idarenin hukuka bağlılığı ve hukuk düzeninin korunması sağlanmaktadır. Bu nedenle, kişileri iptal davası sonuçlanıncaya kadar hukuka aykırı idari işlemin olumsuz etkilerinden korumak, ileride giderilmesi veya düzeltilmesi imkansız veya zor olan durumları önlemek, idareyi de hem olası bir tazmin yükünden kurtarmak hem de hukuk sınırları içine çekerek hukuk devletinin kesintiye uğramadan devamını sağlamak amacıyla yürütmenin durdurulması müessesesi öngörülmüştür.

 

Yürütmenin durdurulması kurumu, yargının denetim etkinliğini artırıcı bir araç olarak dava hakkının bir parçasını oluşturduğu gibi kamu yararı ve kamu düzenini de sağlamaktadır. Yürütmenin durdurulması kararı ile dava konusu olan işlemin yapıldığı andan önceki durumun geri gelmesi sağlanmakta ve kişiler dava sonuçlanıncaya kadar bu işlemin olumsuz etkilerinden korunmaktadır.”

Türk İdari Yargılama Hukukunda Yürütmenin Durdurulması Müessesesi
Yürütmenin durdurulması müessesesi içerik başlıkları

Hukuki Niteliği

 

Yürütmenin durdurulması, dava konusu edilen İdari İşlemi, nihai karar verilinceye kadar ertelenmesini sağlayan, yargısal niteliğe haiz geçici bir işlem olarak tanımlayabiliriz. Yargısal niteliğe sahip olmasına rağmen bir idari dava olmayıp, iptal davası ile birlikte veya iptal davasının açılmasından sonra da ileri sürülebilmektedir. Bu yönüyle iptal davasına sıkı sıkıya bağlı bir müessese olduğu açıkça görülmektedir.

 

Yürütmenin durdurulması işlemi geçici nitelikte bir tedbir olup davanın herhangi bir safhasında talep edilebilmesi noktasında önünde bir engel bulunmamakla birlikte en geç karar verilmeden önce istenebilecektir. Davaya bakmakla mükellef mahkemenin talebi üzerine davalı idareden belirtilen süre içerisinde savunma yapması istenir. Davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra idare mahkemesi dosyayı inceleyerek yürütmenin durdurulması kararına ilişkin gerekçeli kararını verir.

 

İptal Kararı İle Benzerlikleri ve Farklılıkları

 

Yürütmenin durdurulması kararı dava konusu edilen idari işlemi askıya alarak nihai hükme kadar işlem hiç tesis edilmemiş hale getirir. Dava konusu idari işlem, tesis edilmemiş olması bakımından geriye dönük etki göstermekte olup bu yönüyle iptal kararıyla benzerlik göstermektedir. Ancak iptal kararı kesin hüküm teşkil eden kararlardan olup yürütmenin durdurulması kararı ise nihai bir karar olmayıp kesin hüküm kuruluncaya kadar idari işlemin askıya alınmasını sağlayan bir müessesedir. Bu yönüyle yürütmenin durdurulması işlemi, iptal kararıyla farklılıklar göstermektedir. Ayrıca yürütmenin durdurulması kararı yukarıda da belirttiğimiz üzere iptal davasından bağımsız olmayıp, ancak açılmış bir iptal davasında istenebilmektedir. Bu yönüyle de iptal davasına sıkı sıkıya bağlı bir müessese olduğu görülmektedir.

 

İhtiyati tedbir kararı ile benzerlik ve farklılıklarını inceleyecek olursak; ihtiyati tedbir kararı, üzerinde ihtilaf bulunan her türlü hukuki durumu muhafaza etmek amacıyla kurulabilmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı ise idari işlemin icrasının nihai karara kadar askıya alınmasına imkân tanımaktadır. Bu yönüyle ihtiyati tedbir kararının amaç ve işlev bakımından çok daha geniş kapsamlı olduğu söylenilebilir. Bir diğer husus ise ihtiyati tedbir kararının dava açılmadan önce de istenilebilir ancak yürütmenin durdurulması kararı iptal davası açılırken ya da açıldıktan sonra istenilebilmektedir.

 

Yürütmenin Durdurulması Kararının Şartları

 

Yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için bazı şartların varlığı aranmaktadır.

  1. Dava konusu edilen idari işlemin icrası halinde telafisi güç ya da imkânsız sonuçlar doğurması
  2. İdari işlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olması, halinde istenilebilmektedir.

 

Yürütmenin durdurulması kararı Anayasa’nın 125. Maddesinde  “idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulması kararı verilebilir.” denilerek belirtilen şartlara bağlı olarak düzenlenmiştir.

 

Yürütmenin durdurulması kararının verilmesinde amaç nihai hüküm kurulup dava konusu idari işlemin iptalinin işlevsiz hale gelmesini önlemek amacı taşımaktadır. “Bu nedenle “telafisi güç ya da imkânsız zarar” ilkesine öncelik tanımalı bu hususun gerçekleşebileceğine ilişkin küçük bir ihtimal dahi olsa yürütmenin durdurulması kararı verilebilmelidir.

 

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz

 

İdari yargılama usulü kanunu madde 27/7 yürütmenin durdurulması talebine ilişkin kararlara karşı itiraz müessesini düzenlemektedir.

 

Yürütmenin durdurulması talepleri ile ilgili verilen kararlara karşı, kararın tebliğini izleyen yedi gün içerisinde itirazda bulunulabilir.

 

İdare ya da vergi mahkemeleri tarafından verilen karara karşı itiraz, kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu yargı çevresinde ki bölge idare mahkemesine yapılır. Karar bölge idare mahkemesince verilmiş ise, itiraz en yakın bölge idare mahkemesine yapılmalıdır. Danıştay idari dava dairelerinden biri tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı yine idari dava dairesi kurullarından birisine yapılır.

 

İtiraz yoluna bir kez başvurulabilmekte olup verilecek olan karar kesindir.

 


Kaynaklar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

- YASAL UYARI -

yasal-uyari

MCT Hukuk Bürosu, sitede yer alan tüm bilgilerin, zaman içerisinde gelişim ve değişim gösterecek olan güncel hukuk sistemimize uyarlanacağına dair hiçbir garanti vermemektedir. Hukuki makalelerde yer alan bilgilerin dayandığı kanun hükümleri ve yargısal uygulamalar zaman içerisinde değişiklik göstermesi ihtimal dahilinde ve kaçınılmaz olup, ihtiyaç halinde yapılabilecek en doğru davranış, avukatınız ile birebir görüşmek ve destek almaktır. Bu anlamda tarafımızca hiçbir hukuki mesuliyet kabul edilmemektedir. Sitemizde yer alan bilgiler, mesleki dayanışma kapsamında meslektaşlar tarafından kullanılabilir. Ancak bu sitedeki yayınların haber sitesi vb. internet sitelerinde kullanılabilmesi için yayının alınmış olduğu kaynak açıkça gösterilmeli veya bu internet sitesine link verilmek suretiyle (backlink) kaynağa atıf yapılmalıdır; bu şartların sağlanmış olması halinde ayrıca MCT Hukuk Bürosu yetkililerinden izin alınmış olması gerekmemektedir.

KİTABIMIZ YAYINDA

OLAĞANÜSTÜ HAL HUKUKU