Hava Taşıma Faaliyetinde Çalışanlar ve Hukuki Durumları

Hava Taşıma Faaliyetinde Çalışanlar ve Hukuki Durumları

Hava Taşıma Faaliyeti Kapsamında Çalışan İşçiler Kimlerdir?

 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. Maddesi’nin 1. Fıkrasının a bendinde Hava Taşıma Faaliyetinde Çalışanlara ilişkin olarak; “Deniz ve hava taşıma işlerinde,” ibaresinden anlaşılacağı üzere hava taşıma işlerinde çalışan işçiler iş kanunu kapsamı dışında tutulmuştur. Ancak aynı kanun maddesinde havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerde çalışan işçiler için istisnanın istisnası bir hüküm kurularak iş kanunu kapsamına alınmışlardır.

 

Bu nedenlerle İş Kanunu kapsamı dışında tutulanlar pilot, hostes, kabin görevlisi, telsizci gibi uçuş personelleri gibi uçuş personelleridir. Ayrıca T.C. Ulaştırma Bakanlığı’ndan izin alarak ticari amaç çerçevesinde balonla yolcu taşımacılığı yapan işverenin işinde çalışan uçuş personeli de İş Kanunu Kapsamı dışında tutulmuştur.

 

Hava taşıma işlerinin yer hizmetleri Türk Sivil Havacılık Kanunu’na dayanarak hazırlanan Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği’nin 5. maddesine göre;

 

  1. Temsil,
  2. Yolcu Hizmetleri,
  3. Yük Kontrolü ve Haberleşme,
  4. Rampa,
  5. Kargo ve Posta
  6. Uçak hat bakım,
  7. Uçuş Operasyon,
  8. Ulaşım,
  9. İkram servisi
  10. Gözetim ve Yönetim,
  11. Uçak Özel Güvenlik Hizmet ve Denetimi’dir

 

Havacılığın yer hizmetlerinde görevli olan tüm çalışanları hakkında 4857 sayılı İş Kanunu uygulanmaktadır. Ayrıca zirai faaliyet yürüten uçakların pilotları ile Türk Hava Kurumu’na ait uçakların pilotları hava taşıma faaliyeti yürütmedikleri için İş Kanunu kapsamındadırlar.

 

Hava Taşıma Faaliyetinde Çalışanlar Hakkında İş Kanunu Uygulanabilir Mi?

 

Hava taşıma faaliyetleri kapsamında çalışan çalışanlara İş Kanunu’nun uygulanıp uygulanamayacağı hususu işyerinde sendikal örgütlenme sonucu toplu iş sözleşmesinin yapılıp yapılmadığına bağlıdır. Toplu iş sözleşmesinin tarafı sendikalı işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığa 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca ve gelişen içtihatlarla İş Kanunu uygulanır. Akdedilen toplu iş sözleşmesinin tarafı olmayan işçilere ise Türk Borçlar Kanunu Hükümleri uygulanmaktadır.

 

Hava Taşıma Faaliyetinde Çalışan İşçilerin Hizmet Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarında Görevli Mahkeme ve Arabuluculuk

 

Hizmet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde düzenlenmesine karşın işçi ile işveren arasındaki sözleşmeden doğan her türlü hukuki uyuşmazlığa ilişkin dava İş Mahkemelerinde görülmektedir. Ancak hava taşımacılığı faaliyetinde çalışan işçiler İş Kanunu kapsamı dışında tutulduğu için yargılama İş Kanunu kapsamında değil hizmet sözleşmesi nedeni ile Türk Borçlar Kanunu’na göre yapılmalıdır.

 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında hava taşıma faaliyetinde çalışan işçiler İş Kanunu kapsamı dışında tutulmuş olsalar dahi uyuşmazlıklarını dava yoluna taşıyabilmek için öncelikle arabuluculuk kurumuna başvurmak zorundadırlar.

 

Hizmet Sözleşmesinin Haklı Sebebe Dayanmayan Feshi

 

Haklı sebebe dayanmayan fesih sebebiyle doğacak tazminatları belirli süreli hizmet sözleşmesi ve belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olarak iki ayrı şekilde incelemek mümkündür.

 

Belirli süreli hizmet sözleşmelerinin haksız olarak feshedilmesi durumunda eğer süreye uyulmuş olsaydı çalışanın kazanabileceği miktar tazminat olarak istenebilir. Eğer hizmet sözleşmesi belirsiz süreli olarak yapılmışsa ve haklı bir sebebe dayanmadan sonlandırılmışsa fesih bildirim süresine uyulmuş olsaydı hak kazanacağı miktar tazminat olarak istenebilecektir. Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinde fesih süresi; 1 yıla kadar olan sözleşmeler için 2 hafta, 1 yıl ve 5 yıl arası süren sözleşmeler için 4 hafta, 5 yıl ve daha fazla süren sözleşmeler için ise 6 haftadır.

 

İşveren fesih bildirimi için öngörülen ihbar sürelerine uymak istemezse fesih bildirim süresine ait hakları peşin olarak vererek sözleşmeyi feshedebilmektedir.

 

Bunların yanı sıra talep edilmesi halinde hâkim, işçinin 6 aylık ücret alacağından fazla olmamak kaydı ile haksız fesih sebepli ayrıca bir tazminata da hükmedebilir.

 

Kötü Niyet Tazminatı

 

Kanun koyucu tarafından haklı bir neden olmaksızın ihbar şartlarına uyarak kötü niyetle sözleşmenin sonlandırılmasının önüne geçilmek amacıyla getirilmiştir. Kötüniyet tazminatı, hem İş kanununa tabi olan hava taşımacılığı faaliyetinde çalışan işçiler için hem de Türk Borçlar Kanunu’na tabi olan işçiler için talep edilebilen bir tazminattır. Kötü niyet tazminatı ihbar tazminatı süresinin 3 katı kadar olan ücret alacağına tekabül etmektedir.

 

Fazla Çalışma Süresi

 

Fazla çalışma Türk Borçlar Kanunu’nun 398. maddesinde “Fazla çalışma, ilgili kanunlarda belirlenen normal çalışma süresinin üzerinde ve işçinin rızasıyla yapılan çalışmadır” şeklinde düzenlenmektedir. Hükümde ifade edilen normal çalışma süresi ibaresi hakkında TBK kapsamında bir düzenleme yapılmamış ilgili kanuna gönderme yapılmıştır. Hava taşıma faaliyetleri için yapılan gönderme nedeniyle fazla çalışma süresi İş Kanunu madde 41’e göre haftalık kırk beş, günlük on bir, gece ise yedi buçuk saati aşan çalışmalardır, gece çalışmalarından kasıt ise saat 20.00 ile 06.00 arası yapılan çalışmalardır.

 

Fazla çalışma ücretinin belirlenmesi hususu ise TBK 402. maddede “İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde elli fazlasıyla ödemekle yükümlüdür. İşveren, işçinin rızasıyla fazla çalışma ücreti yerine, uygun bir zamanda fazla çalışmayla orantılı olarak izin verebilir.” şeklinde düzenlenmektedir.

 

Kaynakça:


 

Uygulamalı İş Davaları 6. Baskı – Durmuş ÖZCAN

İş Hukuku – Prof. Dr. Sarper SÜZEK

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi – Av. Hatice Ebru ŞİMŞEK

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Hizmet Sözleşmesinde Ücret – Saliha Sarı Çiftçi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

- YASAL UYARI -

yasal-uyari

MCT Hukuk Bürosu, sitede yer alan tüm bilgilerin, zaman içerisinde gelişim ve değişim gösterecek olan güncel hukuk sistemimize uyarlanacağına dair hiçbir garanti vermemektedir. Hukuki makalelerde yer alan bilgilerin dayandığı kanun hükümleri ve yargısal uygulamalar zaman içerisinde değişiklik göstermesi ihtimal dahilinde ve kaçınılmaz olup, ihtiyaç halinde yapılabilecek en doğru davranış, avukatınız ile birebir görüşmek ve destek almaktır. Bu anlamda tarafımızca hiçbir hukuki mesuliyet kabul edilmemektedir. Sitemizde yer alan bilgiler, mesleki dayanışma kapsamında meslektaşlar tarafından kullanılabilir. Ancak bu sitedeki yayınların haber sitesi vb. internet sitelerinde kullanılabilmesi için yayının alınmış olduğu kaynak açıkça gösterilmeli veya bu internet sitesine link verilmek suretiyle (backlink) kaynağa atıf yapılmalıdır; bu şartların sağlanmış olması halinde ayrıca MCT Hukuk Bürosu yetkililerinden izin alınmış olması gerekmemektedir.

KİTABIMIZ YAYINDA

OLAĞANÜSTÜ HAL HUKUKU