HAGB’ye İtiraz Nasıl Yapılır?

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Nedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), mahkumiyetin hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmektedir. HAGB’nin bünyesinde iki karar bulunmaktadır. Bu kararlardan ilki verilen karar nedeniyle hukuken varlık kazanamayan, bu nedenle hüküm ifade etmeyen ve koşulları oluşması halinde ‘düşme’ye dönüşecek; koşulların oluşması halinde is varlık kazanacak olan hükümdür. Diğer karar ise hükmün oluşmasını engelleyen geriye bırakılma kararıdır (Artuk, Gökcen 2020, 893).

HAGB, hukuken varlığı kabul edilen hükmün sonuçlarını doğurmamaktadır. Fakat verilen karar, muhtemel bir sonuç doğurma işlemi ile ileriye dönük bir işlem niteliğindedir. HAGB kararının verildiği dosyalarda mahkumiyet kararı açıklanmadığı için kamu davası henüz sonuçlanmış değildir. Bu bağlamda dava dosyasında sanık olarak bulunan kişilerin de sanık sıfatını yitirdikleri söylenemez (Artuk, Gökcen 2020, 893).

HAGB kararı, her durumda verilebilecek bir karar değildir. İlgili karar belli koşullar altında verilebilmektedir. Bu koşullar CMK’nın m. 231/5-6. maddelerinde açıklanmıştır. Söz konusu maddelerde;

  • Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl(2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. 
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

HAGB kararı verilirken dava dosyasında sanığa verilen cezaların toplamı dikkate alınmaz. Sanığa verilecek olan her bir ceza miktarı ayrı ayrı değerlendirilir. Birden fazla mahkumiyet söz konusu ise bu mahkumiyetlerin toplamının önemi yoktur. Fakat belirtilmelidir ki bu olgular sanığın yeniden suç işleme hususundaki eğilimini belirlemek açısından dikkate alınmaktadır (Artuk, Gökcen 2020, 893).

Yukarıda bahsedilen HAGB kararının verilebilme koşullarına ek olarak CMK’nın 231/9. maddesinde, 231. maddenin 6. fıkrasına yapılan bir atıf ile de HAGB kararı verilebilmektedir . CMK’nın 231/9. maddesinde “Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.” hükmü mevcuttur.

HAGB kararının verilmesi ile birlikte sürenin ne olacağı ve bu süre içinde nasıl tedbirler alınacağı CMK’nın 231/8. maddesinde açıklanmıştır. İlgili maddeye göre;

“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.”

HAGB’ye itiraz nasıl yapılır?

CMK’nın 231/5. maddesinde HAGB kararı ile kurulan hükmün sanık açısından hukuki bir sonuç doğurmayacağı ifade edilmiştir. Fakat müsadere ve yargılama gideri gibi konulara ilişkin kesin bir hüküm verilmesi sebebiyle bazı hukuki sonuçlar doğurmaktadır. HAGB kararı geri bırakılması kararı, kanımızca geri bırakma süresince durma kararı niteliğindedir (Centel, Zafer 2020, 858).

HAGB kararında dava nihai olarak sonuçlanmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu dava ve vakıa mahkemenin gözetiminde devam etmektedir. Bu bağlamda belirtilmelidir ki HAGB’ye beraat, mahkumiyet, CYOK ve diğer hükümler gibi olağan bir itiraz usulü yapılamamaktadır. HAGB’ye itirazın yapılıp yapılamayacağı, yapılacaksa nasıl yapılacağı hususları tartışmalıdır.

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı tali uyuşmazlığa yönelik olmayıp, duruşmaya hakim olan ilkeler nezdinde değerlendirilerek uyuşmazlığın esasının çözümlenmesine dayanmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının inceleme kapsamını genişletmiştir. Bu kapsamda merci, mahkumiyet koşulunu hem maddi hem de hukuki yönden inceleyebilecektir (Centel, Zafer 2020, 867-868). Dolayısıyla HAGB kararına itiraz yolu açıktır. İtiraz incelemesine ilişkin hususlar CMK’nın 270-271. maddelerinde belirtilmiştir. Bu kapsamda CMK 271/4’te “Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir” hükmü gereğince itiraz incelemesi sonucunun itirazın konusunun nihai karara bağlandığı belirtilmiştir.

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

- YASAL UYARI -

yasal-uyari

MCT Hukuk Bürosu, sitede yer alan tüm bilgilerin, zaman içerisinde gelişim ve değişim gösterecek olan güncel hukuk sistemimize uyarlanacağına dair hiçbir garanti vermemektedir. Hukuki makalelerde yer alan bilgilerin dayandığı kanun hükümleri ve yargısal uygulamalar zaman içerisinde değişiklik göstermesi ihtimal dahilinde ve kaçınılmaz olup, ihtiyaç halinde yapılabilecek en doğru davranış, avukatınız ile birebir görüşmek ve destek almaktır. Bu anlamda tarafımızca hiçbir hukuki mesuliyet kabul edilmemektedir. Sitemizde yer alan bilgiler, mesleki dayanışma kapsamında meslektaşlar tarafından kullanılabilir. Ancak bu sitedeki yayınların haber sitesi vb. internet sitelerinde kullanılabilmesi için yayının alınmış olduğu kaynak açıkça gösterilmeli veya bu internet sitesine link verilmek suretiyle (backlink) kaynağa atıf yapılmalıdır; bu şartların sağlanmış olması halinde ayrıca MCT Hukuk Bürosu yetkililerinden izin alınmış olması gerekmemektedir.

KİTABIMIZ YAYINDA

OLAĞANÜSTÜ HAL HUKUKU