Hakkında Fuhuş Yapmak Suçundan İşlem Yapılan Kişinin Vatandaşlık Başvurusu Kabul Edilir Mi?

Danıştay Kararı

ESAS NO: 2016/13972

KARAR NO: 2016/13972

KARAR TARİHİ: 2.11.2020

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI – 10. DAİRE

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA

VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Azerbaycan vatandaşı olan ve 04/05/2010 tarihinde Türk vatandaşıyla evlenen davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi maddesi uyarınca reddedilmesine ilişkin, … tarih ve E. … sayılı işlem ile Ankara Valiliğine bildirilen İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; eşiyle birbirlerinin akrabalarını tanıdıkları, Türkçe konuşarak anlaştıkları, aile birliği içinde yaşadıkları, evliliğin menfaate dayalı bir evlilik olmadığı, ciddi bir evlilik olduğu hususları saptanan davacı hakkında “fuhuş ve fuhuşa aracılık etmek suçlarından” verilen herhangi bir mahkeme kararı olmadığı, evlilik tarihi olan 04/05/2010 tarihinden sonra ise hakkında bu konuda herhangi bir işlem bulunmadığı anlaşılan davacının Türk vatandaşlığının kazandırılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kişinin sadece evlilik birlikteliği içerisinde yaşamış olması ve evlilikle bağdaşmayacak faaliyette bulunmamış olmasının o kişinin vatandaşlığa alınması için gerekli, ancak yeterli bir koşul olmadığı, davacı hakkında 2009 yılında fuhuş yapmak suçundan işlem yapıldığı ve bu durumun kamu düzenini bozmaya yönelik bir tespit olarak kabul edildiği belirtilerek 5901 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
  2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
  3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.